BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

10 Temmuz 2011 Pazar

Barmene fal baktırdım, 3 duble rakı'dan sonra herşey güzel olacak dedi ...!

9 Temmuz 2011 Cumartesi

King of the Alcohol (ABSINTH)

                                    Dosya:Absinthe-glass.jpg

Absent, çeşitli bitkilerin damıtılarak fermante edilmesiyle elde edilen, alkol oranı yüksek (hacmen %45 ila %75) bir içkidir. Rakıya benzer şekilde bir miktar absente iki ila beş miktar su ilave edilip içilir. Ana bileşenleri alkol, pelin ve yeşil anasondur. Bunun yanı sıra üretildigi bölgenin geleneklerine göre çeşitli bitkiler karışıma eklenir.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Bacardi Markasının özellikleri

Bacardi



*Alkol Oranı : %40
*Rengi :
Şeffaf-Renksiz
*İlk Uretici :
Don Don Facundo -
*Turu :
Rum - Rom
*Bacardi Kokteylleri:Mojito, Bacardi Cocktail, Pina Colada, Daiquiri,
*Yaygın Olduğu Ulkeler :
Kuba,Porto Riko,Bahamalar
*Damıtılma-Yıllandırma :
Yöntemlerindeki farklılıklar markanın populerliğinin en önemli sebebidir...

Başlı başına o bir LORD (Şampanya)

İyi cins üzümlerden yapılır. Üzüm şırasının alkol mayalanmasından sonra üç kez fıçı değiştirilir ve karışımlar uygulanır. Köpük elde etmek için şişelenir ve 9-11 C° ısıdaki mahzenlerde başaşağı konur. Mantar üzerinde biriken tortu özel işlemlerle alındıktan sonra istenilen tiplere göre (sek, yarı sek, tatlı), kamış şekeri, yüksek kaliteli şarap ya da konyak karışımı eklenir. Şişeler özel mantar makinesiyle kapatılır. Mantarlar şişeye yarım girer ve belli bir düzenekle şişeye tutturulur. Bu düzenek çıktığında mantar kendiliğinden şişenin ağzından fırlar. ismini Fransa'daki Champagne bölgesinden alir.

1 Şubat 2011 Salı

Japon Teknolojisi Sake (Saki)

Sake;Japonların pirinç ve tahıl tozundan yapılan ulusal içkisidir. Rakıya benzetenler olduğu gibi tatlı şaraba benzetenler de bulunmaktadır. Genellikle Beyaz şarap rengindedir. Yaklaşık % 18-20 alkol içerir. Şaraba nazaran hafif ekşimsi bir tadı vardır. İçimi her ne kadar şarabı anımsatsa da ağızda lezettli bir tat bırakır.

Sake yıllandırılmaz ve satın alındıktan sonra tüketilmesi gerekmektedir. Aroması çok iyi koşullarda muhafaza edilirse altı aydan bir yıla kadar korunabilmektedir. Pirinç ve tahıldan uretildiği için ABD'de bira olarak sınıflandırılmaktadır.

Sake türüne göre soğuk ya da sıcak olarak servis edilir ve özel sake bardaklarında (bu bardaklar Türkiye'deki kahve fincanlarını andırır) veya şarap kadehlerinde içilir.

28 Ocak 2011 Cuma

Rakının Tarihi


Rakı çok uzun yıllardır Türklerin milli içkisi olmuştur. Bunun sebebi rakının Türkler tarafından bulunmasıdır. Dünya üzerinde rakının ilk kez Osmanlı sınırları içinde üretildiğini tüm dünya kabul ediyor. Günümüzde Yunanlılar rakıyı Uzo diye tanıtıp tüm dünyaya bunun bir yunan içkisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar. Avrupa Konseyi Alkollü İçkiler Ekspresler Komitesi diğer içkilerde olduğu gibi (Skotch Whisky) rakıyı da Turkish Rakı olarak adlandırmıştır. Halk arasında rakının kaliteli olup olmadığını anlamak için rakı şişesinin altındaki numaraya bakılır,halbuki bu yanlıştır. Çünkü bu sadece şişenin imal seri numarasıdır. Bir başka kanıya göre rakı şişesi sallanır ve içinde pullanmalar olur. Pullu rakının kaliteli olduğuna inanılır. Bunun sebebi de aşırı soğutulan rakının dışarı çıkarıldığında içindeki aromanın kristalleşmesidir. Tam aksine rakı özelliğini kaybetmiştir. Rakı kuru ve yaş üzüm ispirtosunun anason tohumları ile ikinci bir damıtılmadan sonra elde edilir. Yıllandırma iki ile altı ay arasında meşe fıçılar içinde yapılır ve litre başına en fazla beş gram şeker katılabilir. Halk arsında rakıya aslan sütü denilmesinin nedeni eski Osmanlı meyhanelerinde rakının aslan kabartmalı kaplarda sunulması ve renginin sütle aynı renkte olmasıdır. Ve bu inanışın sonucunda insanlar rakının içildiği zaman insana cesaret vereceğine inanır. Halbuki tüm alkollü içkiler gibi rakı da insanın kaslarını ve sinirlerini gevşetir.
Rakının ilk kez nerede kimler tarafında üretildiği kesin olarak belgelerle belirlenememiştir. Ancak rakının  ilk kez Osmanlı topraklarında üretildiği neredeyse tüm dünya ülkelerince kabul edilmektedir. Türk rakısı zamanla Osmanlı topraklarında yaşayan insanlarının da damak zevki ile bugünkü karakteristik özelliklerine ulaştırılmış ve üretimi tekelleştirilmiştir. Türk rakısının bugünkü özellikleri ne Yunan rakısı Uzo ne de uzak doğu içkisi olan arakta bulunabilir. Ayrıca sakız rakısı Mastika’nın ilk kez ülkemizde üretilmiş olduğu tarihi bir gerçektir. Yunan içkisi “Tsipouro”(üzüm posası) geleneksel aile işletmelerinde, bölgeye göre farklı adlarla üretilmektedir. Tsipour, Grappa,raki gibi..Tsipouro önceleri üzüm posası için kullanılmış daha sonra destilatı için kullanılmıştır. Grappa üzüm salkımı anlamına gelen Latince bir kelimeden gelir. Bazılarına göre ilk rakı Balkanlar ve Ege adalarında erikten yapılan ‘Ouzo’dur. Tadi Türk rakısına benzeyen bu içkide anason bulunmaz. Bazıları ise Japonların pirinçten ürettikleri ‘Sake’nin rakının babası olduğu görüsünü savunsalar da rakının Anadolu’daki öyküsü 300 yıl öncesine dayanıyor. Rakı Yunanlıların Osmanlı egemenliği altındayken aldığı bir kelimedir, Türkçe’den gelir. Yunan ansiklopedilerinde Yunanlıların geleneksel içkisi Uzo ‘nun mucidi Kirios Stavrakis adlı bir Osmanlı Doktoru olarak gösterilmiştir.

Rakı nasıl içilir ?

Balık

Eskiden rakı 'leylek boynu' denilen kadehlerde sek olarak, ardından
bir yudum su alınarak içilirmiş.
Günümüzde ise genellikle 'limonata bardağı' denilen bardaklarda içine
su karıştırılarak içilmektedir. Ender olarak da ince belli çay bardağı
da tercih edilmektedir. Rakının soğuk içilmesi gerektiği hemen herkes
tarafından kabul gören bir görüştür.
Bu noktada ki ayrılık ise rakıya buz konup konmaması aşamasında ortaya
çıkmaktadır.

Günümüzde daha az sayıda olan rakıyı sek içenler rakıyı şişesiyle
soğutup (hatta bardağını da ayrıca soğutup) yanında yine soğuk yada
buzlu su ile içerler.
rakıyı içine su katıp içenler ise genelde buz da ilave ederler. Ancak
burada dikkat edilmesi gereken nokta, bardağa rakıyı koyduktan sonra
su koymadan buz atmamak gerektiğidir.
Buz ile ani temas rakının içindeki üzüm ve anason aromasını veren
maddelerin kristalleşmesine ve rakının tadının bozulmasına yol açar.
Rakıya su ilave edildikten sonra buz atılması bu durumu daha aza
indirir fakat yine de engellemez.
rakıyı sek fakat içinde buz ile içmek ise sadece acemilere mahsustur.
Rakıya buz atmanın bir sakıncası da buzun yavaş yavaş eriyip, alınan
ilk yudum ile son yudum arasında bazen çok büyük lezzet farklılıkları
oluşturmasıdır.
En güzeli yinede rakıyı iyice soğutup, içine su ilave edilecekse bu
suyu da soğutarak ve yanında buzlu su ile içmektir.



















Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş
yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir.
Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve
güzel sohbetlere yönelir. Yani hem anlatır hem dinler. Böylece rakı
sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı
konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel
sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanin kendisi ile
yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi
olmaktadır.
Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir 'cemiyettir'.
Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir
kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karsı saygılı olmak
zorundadır.